MÜZDELİFE... MEZHEPLER VE FARKLI İCTİHADLAR BİRER RAHMETTİR

İşte bunun tezahürünün görüldüğü yerlerden biri, hac. Hac'da Müzdelife'de gecelemek veya fecirden sonra vakfe yapmaktan hangisinin daha önemli/vacip olduğu hususunda mezhepler arasında ihtilaf var. Bunun sonucu olarak, Müzdelife'de, bazı Müslümanlar Kurban bayramı gecesi, gece yarısından önce, bazıları gece yarısından sonra bazıları ise fecr-i sadıktan sonra ibadetlerini yapıp oradan ayrılabiliyorlar.

Şayet böyle olmasaydı da bütün müslümanlar, tek bir mezhebin ictihadına göre amel etselerdi, bu kadar sayıda hacının aynı anda Müzdelife'de toplanmaya ve aynı saatte hareket etmeye çalışması gerçekten çok zor olur ve büyük bir izdihama yol açardı. Nitekim hacda farklı mezheplere uyulmasına rağmen bile geçmişte bazı izdihamlar olmuş ve nice acılar yaşanmıştır.

Elhamdülillah ki dinde bazı konularda farklı ictihadlar ve farklı mezhepler var. Bunlar birer rahmettir.

Din kolaylıktır. Nitekim âlimlerimiz, azimet hükümlerini uygulamak gibi kolaylıkları ve ruhsatları uygulamanın da bu dinin bir gereği olduğunu ifade etmişlerdir. Dini bir mezhebe indirgemeye çalışmak ise onu zorlaştırmaktır.

Peygamberimizin (s.a.s) buyurduğu üzere, dini zorlaştırmaya çalışmak ve dinle yarışmaya kalkışmak doğru değildir. Böyle yapanlar din karşısında mağlup olurlar.

Kısacası, herkes tek başına bir mezhebe uyabilir. Bu konuda, serbestlik vardır. Ancak diğer mezhepleri ve ictihadları kötülemek ve bütün insanları bir mezhebin ictihadını uygulamaya çağırmak, doğru değildir, dini zorlaştırmaktır. Hep zor peşinde koşan, sonunda mağlup olur.

Herkes benim gibi düşünsün, herkes benim caiz dediğime caiz, caiz değil dediğime de caiz değil desin diye beklemek, tatsız sonuçlar doğurur. Birbirinden farklı ictihadların ve farklı fetvaların bulunduğu meselelerde, kimse kimseyi zorlamamalı, kişilerin tercihlerine saygı duyulmalıdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder