musiki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
musiki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

MÜZİK PARÇALARINDA KUR’ÂN AYETLERİNİN KULLANILMASI ve DİNÎ HASSASİYETLER

(Örnek görmek isteyenler için, bazı müziklerin linkleri yazının sonundadır)


Dr. Bilal ESEN
Günümüzde Kur’ân ayetlerinin müzik parçalarında yer alması tasavvuf musikisinde görülebildiği gibi, bu karakteri taşımayan ve maddi eğlenceye hizmet eden çeşitli müziklerde gerek güfte gerekse arka fon müziği olarak dinî metinlerin veya bunları okuyanlara ait seslerin kullanılabildiği de görülmektedir. Son zamanlarda, müziğin bütün güftesinin Kur’ân’dan oluşturulması ve müzik enstrümanları eşliğinde Kur’ân okunması şeklinde nevzuhur teşebbüsler de baş göstermiştir. Yeni gelişmeler çerçevesinde, meselenin ayrıntılarıyla birlikte ele alınarak dinî hükmün ortaya konması ve böylece hem Müslümanların hem de Müslüman olmayanların Kur’an’a yaklaşımındaki hassasiyetlere dair bir rehberlik yapma zarureti hâsıl olmuştur. Meselenin iki boyutu bulunmaktadır:  a) Kur’an ayetlerinin müzik enstrümanları eşliğinde okunması ve dinlenmesinin dinî hükmü. b) Bu hükmün, Besmele ve Hamdele gibi kısa dinî ifadeler hakkında da geçerli olup olmadığı.

MESELENİN DİNÎ HÜKMÜ
           Kanaatimizce;
İslam dininde bir ibadet kabul edilen “Kur’an’ı Kerim okuma” fiilinin müzik enstrümanları eşliğinde yerine getirilmesi ile bazı dinî ifadelerin yer aldığı güftelerin müzik enstrümanları eşliğinde okunmasını birbirinden ayrı tutmak gerekir. Dinî bir hüküm olarak:

1. Kur’ân-ı Kerim’in bestelenerek herhangi bir enstrüman eşliğinde okunması, şarkı ya da türkü sözü olarak kullanılması ve dinlenmesi Kur’an’ın saygınlığıyla bağdaşmamaktadır; caiz değildir. Kur’ân kıraatinin, fon müziği gibi, yardımcı bir unsur olarak müziklerde kullanılması da caiz değildir.

2. Ayetten bir parça teşkil ettiği halde uzunluğu bir ayete varmayan, “Elhamdülillâh”, “Lâ ilâhe illallâh”, ve “Bismillâhirrahmânirrahîm” gibi ifadeler ile Kur’an’da geçtiği halde günlük dilde değişik vesilelerle kullanılan “Maşallah,” ve “illallâh” gibi ifadeleri iktibas ederek müzik aletleri eşliğinde okumak, “Kur’ân okuma” fiili kapsamında değildir. Kur’ân okuma sayılmasa da, dinî yönü bulunan bu tür ifadeleri içeren müziklerin yapılması ve dinlenmesinin, bazı hususlara riayet edildiği takdirde dinen yasak kapsamında olmayacağı, sayılacak şartlara riayetsizliğin ise dinî hassasiyetlerle bağdaşmayacağı kanaatine ulaşılmıştır. Kur’an’dan iktibaslar içeren müziklerde riayet edilmesi gereken hususlar kanaatimizce şöyledir:

a) Müziği icra ederken Kur’ân’ı tilavet etme ve ibadet kastının bulunmaması,
b) Müziğin güftesinin dinî şuura veya dinî eğitime katkı sağlayıcı türden olması,
c) Müziğin ritmi, tınısı, nağme ve bestesinin dinî vakara uygun olması; dünyevi ve bayağı zevkleri harekete geçiren ya da maddî eğlenceye alet edilen türden olmaması,
d) Müziğin temposunun etkisiyle ve vücut hareketleri kullanılarak “oyun” oynanmaması,
e) Müziğin icra edildiği ve dinlendiği ortam ile, varsa klibinin, dinen sakıncalı bir görüntü barındırmaması,
f) Müzikte dinî ifadelerin yer aldığı kısmın, buradan ayrılarak müstakil bir jenerik müziği, telefon zili ve benzeri şekillerde kullanılmaması,
g) Ticari kâr elde etme gayesinin öne çıkmaması. 

HÜKMÜN GEREKÇESİ

Müzik, yalın haliyle bir olumsuzluk ifade etmemektedir. Müzik hakkındaki ayet ve hadisler ile İslam âlimlerinin görüşleri, gerekçeleri ile birlikte değerlendirildiğinde müziğin mutlak anlamda yasaklanmadığı, aksine ilke olarak mubah kılındığı sonucuna ulaşılmaktadır. Konuyla ilgili geniş değerlendirmeler Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi “Mûsiki” maddesinde bulunmaktadır. (https://islamansiklopedisi.org.tr/musiki#2-fikihDolayısıyla dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan, haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini icra etmekte ve dinlemekte dinen bir sakınca yoktur.

Öte yandan Kur’ân-ı Kerim, insanlara doğru yolu göstermek üzere Allah’ın gönderdiği kutsal kitaplar zincirinin son halkasıdır. Taşıdığı yüksek edebi üstünlüğü ile Kur’ân, Hz. Peygamber’in en büyük mucizesi olup içerdiği yüce düsturların anlaşılması ve uygulanması için gönderilmiştir. Bu amacı açıkça belirten bazı Kur’ân ayetlerinde şöyle buyrulmaktadır:

Bu Kur'an, âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.(Sâd 38/29).
Biz Kur’an’ı sana mutsuz olasın diye indirmedik. Ancak Allah korkusu taşıyanlar için öğüt olsun diye indirdik. O, yeri ve yüce gökleri yaratan Allah katından indirilmiştir.(Tâ-hâ 20/2-4).

 Yüce Allah, Kur’ân’ın, “kerîm” (değerli/saygın) bir kitap olduğunu haber vermektedir (Vakıa 56/76-80). Bu özel saygınlığın bir gereği olarak, “Kur’ân okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.(A’raf 7/204) buyrulmuştur. Buna göre Kur’ân okunduğu sırada Müslümanlar ona ilgisiz kalmamalı, kulak verip dikkat kesilmeli, saygıyla ve ilgiyle dinlemelidirler. Çünkü o, her şeyden önce “kelâmullah”tır, onda konuşan Allah’tır. Müzik eşliğinde okunması, Kur’ân’ın saygınlığının arka plana atılmasına ve zamanla insanların zihinlerinde basitleşmesine, gönderiliş amacından saptırılmasına yol açabilecek bir eylemdir. Bu ise İslâm'ın kesinlikle onaylamayacağı bir durumdur. Kur’an’ın birçok ayetinde, bu kutsal kelamın diğer sözlerden ayrı tutulması ve özellikle kâhin ve şair sözleriyle karıştırılmaması şiddetle vurgulanmaktadır (Hâkka 69/40-52; Enbiya 21/5; Saffât 37/36; Tûr 52/29-34). Hz. Peygamber, Kur’ân’ın asli amacını göz ardı eden ve onu nağmeleri dinlenen bir müzik şeklinde gören eğilimleri kınamıştır (Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXXIX, 391, Hadis No: 23970; Hâkim, el-Müstedrek, III, 501, Hadis No: 5871; Tahavî, Müşkilü’l-âsâr, IV, 5-10).

Kur’ân, Yüce Allah’ın insanlara gönderdiği saygın ve kutsal bir mesaj olması yanında, orijinal metninin okunmasıyla gerek namaz içinde, gerekse namaz dışında ibadet edilen bir kitaptır. İbadetler mahiyetlerine göre doğrudan ibadetler ve vesile ibadetler şeklinde ikiye ayrılmakta olup Kur’ân’ın okunuşunu öğretmek, abdest ve ezan gibi vesile ibadetler arasındadır. Kur’an okumak ise namaz ve oruç gibi doğrudan ibadet olan fiillerdendir (Y. Apaydın, “Kur’an”, DİA, XXVI, 409). Başka bir deyişle, Kur’ân’ın, insan ürünü olan herhangi bir müzik güftesinden farklılığı söz konusu olup ilahî bir konumu ve ibadet yönü bulunmaktadır. İbadetlerin ise, nefis terbiyesi başta olmak üzere bildiğimiz veya bilemediğimiz hedefleri ve etkileri vardır. Kur’an okumanın, insana başlı başına manevi etkileri söz konusudur (Mustafa Ahmet ez-Zerka, “İslam Dininde İbadete Musiki Refakat Etmesi Caiz Değildir” (Çev. A. Aslan Aydın), DİB Dergisi, Aralık 1966; Cilt: 5, Sayı:12, Sayfa: 363). Kur’ân’ın, müzik aletleri eşliğinde okunması, manevi ve ilahi konumunu zedeler ve okunmasını ibadet olmaktan çıkarır. Müziğin arka planında bırakılmış bir Kur’ân, ruhlara etki eden aktif konumundan çıkarılmış ve pasif hale getirilmiş olacak, Kur’an’ın hedeflediği şekilde değil de müzik aletlerinin yönlendirdiği şekilde bir etkilenme meydana gelecektir. Böyle bir durumda konuşan, Kur’an değil başka bir şey olacak, Kur’ân ise, kullandığımız alelade bir araç konumuna düşürülecektir. Müzik eşliğinde Kur’an okunması, müzik ile ibadetin bir noktada özdeşleşmesine de yol açar ki, İslam’da müzik aletleriyle icra edilen hiç bir ibadet yoktur.

Kur’ân’ın müzik eşliğinde okunması, çoğu zaman “tecvid” ve “tertil” üzere okunmaması anlamına da gelmektedir. Bestelenmiş metinlerde genellikle harflerin gereğince telaffuz edilmemesi, müziğin ritmine göre seslerde uzatma, inceltme ya da nağme yapılması gibi durumlar söz konusu olmaktadır. Hâlbuki Kur’ân’ın lafzının orijinalliğinin korunması için tecvid kurallarına riayet etmek ve okuyuş hatalarına yol açan “lahn-ı celî”den sakınmak,  İslam âlimlerin ittifakına göre, vaciptir. Yüce Allah’ın, “Kur’an’ı tane tane, hakkını vererek oku.(Müzzemmil 73/4) buyurması, okumanın belli kurallara bağlı olması gerektiğine işaret etmektedir.

“Elhamdülillâh”, “Bismillâh” ve “Lâ ilâhe illallâh” gibi bazı dinî ifadelere gelince, bunlar hem günlük dilde değişik vesilelerle kullanılmakta hem de bir ayetin tamamı veya büyük bölümünü teşkil etmeyip ayetin bir cüz’ü olarak Kur’an’da geçmektedir. Besmelenin bir bütün olarak Kur’an’dan “müstakil” bir ayet oluğunu söyleyen âlimler bulunmakla beraber, konu hakkında İslam âlimleri arasında görüş ayrılığı vardır. Fakat Besmelenin, Neml Süresi 30. ayetten bir parça teşkil ettiğinde ittifak vardır.

Kur’an’dan alınan ve en az bir terkip oluşturan kısa metinleri başka metinler içinde kullanmaya “iktibas” sanatı denilmektedir. Tek bir kelimenin kullanılması iktibas kabul edilmediği gibi uzun metinler alıntılamak da iktibas kavramıyla uygunluk arz etmemektedir (İsmail Durmuş, “İktibas”, DİA, XXII, 52). Tarihten beri başta edebiyat olmak üzere değişik ilim dallarındaki eserlerde ve konuşma metinlerinde Kur’an’dan iktibaslara yer verilmiştir ve bunları okurken, örneğin, Kur’an okumaya başlar gibi, besmele çekilmemektedir. Çünkü iktibas edilen metinleri okumak, Kur’an’ı tilavet etmek şeklinde nitelendirilemez.

Kadınların hayız halinde Kur’an okuyamayacağı görüşünde olan İslam âlimleri, Kur’an’da yer alsa bile “Elhamdülillâh”, “Bismillâh” ve “Lâ ilâhe illallâh” gibi kısa ifadeleri hayızlı veya cünüp kişinin Kur’an tilaveti kastı olmaksızın şükür ve zikir kastıyla okuyabileceğini hatta uzun dahi olsa dua ayetlerini ve Fatiha süresini, dua maksadıyla okuyabileceğini kabul etmişlerdir. Yine pek çok âlimin, hayızlının, mezkûr zikirler ve dualar dışındaki ayetleri de, bir ayete varmamak şartıyla kesik kesik metinler şeklinde okuyabileceğini kabul etmeleri bu tür okuyuşları Kur’an tilavet etmenin mahiyeti ve anlamı açısından değerlendirip, bundan hariç tutmalarının sonucudur. Bu sebeple, sayılan hususlarda, Kur’an’ın okunmasına mahsus bir hassasiyet gösterilmesine gerek görülmemiştir (Serahsî, el-Mebsût, III, 152; Remlî, Nihâyetü’l-muhtâc, I, 220-222; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, I, 313-314; Heyet, “Besmele”, el-Mevsuatü’l-Fıkhıyye, Vizâratü’l-Evkâfi’l-Kuveytiyye, VIII, 85-86).

Besmele gibi dinî ifadelerin, bazı hususlarda Kur’an ayetlerinin hükmünden farklı tutulması ve müziğin de genel olarak mubah olması sebebiyle, kısa iktibaslar şeklindeki bu tür ifadelere müzik güftelerinde yer verilmesi genel olarak sakıncalı olmayacaktır. İktibasın uzunluk ve kısalığında ise ölçü olarak, namazda kıraat şartının yerine getirilmesi için Hanefilerce getirilen ölçü, yani kısa üç ayet veya buna denk uzun bir ayet miktarı, esas alınabilir.  Ancak Kur’an okuma sayılmasa bile, müziklerde iktibas edilen  söz konusu kısa ifadelerin dinî niteliği devam etmektedir ve ayrıca ilke olarak müziğin, dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmaması gerekir. Bu sebeple bu tür müziklerde de dikkat edilmesi gereken bazı hassasiyetlerin söz konusu olması gerektiği kanaatindeyiz.

Hassasiyetlerin başında, iktibasların yer aldığı güfteleri müzik eşliğinde okurken, Kur’ân’ı tilavet etme ve ibadet yapma kastının bulunmaması gelir. Bu tür müziklerde, söz konusu dinî terkipleri haber verme, onların önemini vurgulama, dinî şuur ve eğitim gibi amaçlar öne çıkmalıdır. Müzik aletleri eşliğinde ibadet edilmesi, İslam’ın ibadet telakkisine aykırıdır ve Peygamberimiz bize böyle bir ibadet öğretmemiştir.

Dini hafife alan veya bayağı duyguları harekete geçiren güftelere sahip müzikler dinen uygun olmadığı gibi bu müziklerin güftesinde dinî iktibaslara yer vermek de uygun değildir. Dinî terkiplerin bulunduğu müziğin güftesinin dinî şuura veya dinî eğitime katkı sağlayıcı türden olması gerekir. Aksi halde dinî ifadeler, maddî eğlencelerin içinde bir aksesuar haline getirilmiş olur. Halbuki dinî konular, oyun ve eğlence değildir. Yüce Allah, dinlerini oyun ve eğlence haline getirenleri kınamaktadır (Maide 5/57; En‘âm 6/70; A’râf 7/51).

Müzik; güftesi yanında ritmi, tınısı ve ezgisi ile de duyguları etkilemektedir. Bu sebeple dinî ifadelerin kullanıldığı müziklerin ritmi, tınısı, nağme ve bestesinin dinî vakara uygun olması, dünyevi ve bayağı zevkleri harekete geçiren ya da eğlenceye alet edilen türden olmaması gerekir. Öte yandan günümüzde bazı özensizlikler dikkat çekmekte ve gerek müziğin icra edildiği ve dinlendiği ortamda gerekse müzik kliplerinde dine uygun olmayan görüntüler bulunabilmektedir. Bu görüntülerden sakınmak gerekir. Çünkü Müslüman, kötülüğe rıza gösteremez ve gücü yettiği ölçüde münkerle mücadele eder.

Dinî kavramlar kullanılarak icra edilen bir müzikte ticari kâr elde etme gayesini öne çıkarmak da doğru değildir. Hz. Peygamberin, alışverişte yemin etmenin malı sattıracağını fakat bereketini gidereceğini bildiren hadislerinden (Buhârî, “Büyû”, 26; Müslim, “Müsâkât”, 131) anlaşıldığı üzere, kar elde etmek için dinî ifadelerden yararlanmak doğru bir davranış değildir.

Belli bir müzik içinde, dinî kavramların sayılan şartlara uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının değerlendirilmesinde kimi tespitler sübjektiflik taşıyabilecektir. Meselenin hassasiyetinin daima farkında olarak, cevaz sınırlarını zorlayan ve istismara kapı açabilecek tutumlardan mümkün olduğunca uzak durmak yerinde olacaktır.

Yine unutulmamalıdır ki, dinî şuura ve eğitime katkı sağlayıcı mahiyetteki gayretlerde ve özellikle bazı tasavvuf ekollerinde müzik aletlerinin kullanımı öteden beri bilinmektedir. Katı bir teori ile musikinin her türlüsüne kökten karşı çıkan ve farklı görüşleri yok sayarak kendi görüşünü başkalarına tahakküm ettirme hevesinin peşinde koşan radikal akımlar tasvip edilemez. Bunun yerine, ilgili müziklerde gösterilmesi gereken hassasiyetlere vurgu yapmakla yetinmek daha uygun olacaktır.

Belirtmek gerekir ki, dini alaya alma ve tahkir etme imajı verilmeden dinî iktibaslara yer veren müzikler hakkında varılacak hüküm, bir “ictihad” mahiyetindedir. İctihada açık olan konularda ise farklı görüşlerin ileri sürülmesi mümkün olup, bir ictihad diğer ictihadı nakzedemez.

Kısa iktibasları içeren güfteler haricinde, Kur’ân-ı Kerim’in bestelenerek herhangi bir enstrüman eşliğinde okunması, şarkı ya da türkü sözü olarak kullanılması ise, Kur’an’ın saygınlığıyla bağdaşmamaktadır ve bunun ictihad hürriyeti kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatindeyiz. Ülkemiz dışında, müzik aletleri eşliğinde Kur’an okumanın “dinen haram” olduğu hükmüne varan çağdaş fıkıh otoriteleri de bulunmaktadır (Mesela, Mısır fetva kurumu Dâru’l-İftâ’nın açıklaması için bkz. http://www.dar-alifta.org/ar/ViewFatwa.aspx?ID=14587 ).
Dini alaya alma, tahkir ve tezyif etme gibi amaçlar güden ya da bu imajı veren müziklerin bütünüyle doğruluk ve ahlaktan yoksunluğu ise izahtan varestedir.
Allâhu a‘lâ ve alem.


30.03.2015
Bilal ESEN



KUR'AN AYETLERİNİN veya AYETTEN BİR PARÇANIN KULLANILDIĞI MÜZİKLERDEN ÖRNEKLER

(Örneklerin tamamına Youtube üzerinden ulaşılmıştır. Burada linklerini vermemiz, bu müziklerin tamamını dinen sakıncalı gördüğümüz veya onayladığımız anlamına gelmemektedir.)

1. Fatiha Sûresi'nin Başlangıcı- Busta Rhymes ' Arab Money (Remix)


2. "Huvallahüllezi lâilâhe illâhü..." - Mustafa Demirci


3. HakLailaheillallah – SezenAksu (00:00:45. saniye)


4. "İnnehu huvet-tevvabu..." "Va'lem ennâllâha azizün hakîm" - Zafari Rahimzod


5. Endenozya’da Hristiyan olduğu söylenen kişilerin operada Kur’an okuyuşu


6. "İnni raeytü aşera kavkeben ve'ş-şemse ve'l-kamera..." Ana youssef ya abi by Marcel Khalife (00:05:18.dakika)


7. "Nûn vel-kalemi vemâ yesturûn..." marzok mangui ft malputo dest 2011


8. "Hak Lâilâhe İllallâh" - BEHEMOTH - 'At The Left Hand Ov God' (00:04:00. dakika ve devamı)


9.Bu iki video karşılaştırmalıdır.
 a) Karşılaştırma için önce bu çocuğun sesini dinleyelim, özellikle 00:03:20. dakikaya dikkat: Surat an-Naba - Muhammad Thaha al-Junayd ( Indonesia)
b) Şimdi de önceki linkte Kur'an okuyan çocuğun sesinin bir müzikte nasıl arka ses olarak kullanıldığına bakalım, 00:01:00 ve 00:01:50. dakikalara dikkat: 2NE1 - (MTBD) (CL Solo)


10. "İnnellezine kâlu rabbüneallâhü sümmestekâmû" - Murat Kekilli - Ahir zaman


11. "Kullu men aleyha fân" "Küllü nefsin zâikatül mevt" -LittleBigPlanet- (2. Dakika)


12. "Ya nâru kûni berden" - Kurtlar Vadisi Filistin


13. "İllallâh"-"Fesüphânallâh"-"Vallâh" - Erkin Koray


14. "Lem yelid ve" - Duman - Rezil (00:01:30. dakika)


15. "Vessemai vemâ benâhâ" - "VedDuha" - "Muzzemmil" - Mohsen Namjoo


16. Bâb Azîz filminden. Armand Amar - Hamza Şekur


17. "İhdina's-sırâta'l-müstakîm..." (Mısır)


18. Fatiha Sûresi - Kevin Gates (00:01:10. dakika..)


19. "Elhamdülillâh" ilahisi (Christopher Tin)



*  *  *