Değerli dostlarım,
Tarihselciliğin Çöküşü başlıklı yazıma, bir gazete köşesinden eleştiri yöneltilmiş. İçerikle ilgili cevap hakkımı ileriye bırakarak şimdilik şunu belirtmek isterim ki, blog sayfamda bu başlıkla yer alan yazım, benden habersizce ve izinsizce YÖRÜNGE isimli bir derginin hem internet sitesinde yayınlanmış hem de matbu olarak piyasaya sürülmüştür. Durumu haber aldıktan sonra e-posta yoluyla o dergiye ulaştım. Yazımın yayınlanmasına hiçbir şekilde rıza göstermediğimi belirttim ve gereğini yapmalarını istedim. Bunun üzerine kendisini derginin genel yayın yönetmeni olarak tanıtan biri, nasıl olsa ileride izin alırım düşüncesiyle yayınladığını ifade eden hiç inandırıcı bulmadığım bir e-posta gönderdi. Halbuki kendisiyle de dergiyle de bugüne kadar hiçbir tanışıklığım ve ilişkim olmamıştır.
Tarihselciliğin Çöküşü başlıklı yazıma, bir gazete köşesinden eleştiri yöneltilmiş. İçerikle ilgili cevap hakkımı ileriye bırakarak şimdilik şunu belirtmek isterim ki, blog sayfamda bu başlıkla yer alan yazım, benden habersizce ve izinsizce YÖRÜNGE isimli bir derginin hem internet sitesinde yayınlanmış hem de matbu olarak piyasaya sürülmüştür. Durumu haber aldıktan sonra e-posta yoluyla o dergiye ulaştım. Yazımın yayınlanmasına hiçbir şekilde rıza göstermediğimi belirttim ve gereğini yapmalarını istedim. Bunun üzerine kendisini derginin genel yayın yönetmeni olarak tanıtan biri, nasıl olsa ileride izin alırım düşüncesiyle yayınladığını ifade eden hiç inandırıcı bulmadığım bir e-posta gönderdi. Halbuki kendisiyle de dergiyle de bugüne kadar hiçbir tanışıklığım ve ilişkim olmamıştır.
Aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü üzere, söz konusu dergi, blog sayfamdaki yazıyı kendi manşeti ve kapak yazısı olarak takdim ettiği gibi şahsımı da kendi yazarlarından biri gibi göstermiştir. Aynı sayısında tarihselci Mustafa Öztürk ile de bir röportaj yayınlayan bu derginin, fikren birbirine zıt iki yazıyı hem de usulsüzce ve izinsizce bir araya getirerek ne yapmak istediğini de anlamış değilim.
Yayın ahlakı ve hukukuyla bağdaşmayan bu tavrından ötürü YÖRÜNGE dergisi ile yöneticilerini kınıyor, yaptıkları yanlışı bir an önce telafi etmelerini bekliyor ve anılan ihlal sebebiyle hukuki haklarımı saklı tuttuğumu belirtiyorum.
(Tarihselciliğin Çöküşü başlıklı yazımı okumak isteyenler blog sayfamdan okuyabilirler: https://bilalesen.blogspot.com/2018/12/tarihselciligin-cokusu.html)
05.01.2019
Yayın ahlakı ve hukukuyla bağdaşmayan bu tavrından ötürü YÖRÜNGE dergisi ile yöneticilerini kınıyor, yaptıkları yanlışı bir an önce telafi etmelerini bekliyor ve anılan ihlal sebebiyle hukuki haklarımı saklı tuttuğumu belirtiyorum.
(Tarihselciliğin Çöküşü başlıklı yazımı okumak isteyenler blog sayfamdan okuyabilirler: https://bilalesen.blogspot.com/2018/12/tarihselciligin-cokusu.html)
05.01.2019
Bilal ESEN
