fitre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fitre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Zekatımı ve fitremi başka şehirlere ya da başka ülkelere gönderebilir miyim?


Göndermek istersen gönderebilirsin. Ama önce biraz DUR! Gel beraber bir düşünelim.
Parayı hangi çevrede kazandıysan, zekatını ve sadakanı da orada dağıtman daha hakkaniyetli olmaz mı?
Çünkü burada iş yaptın, buradaki insanlarla alışveriş yaparak kazandın. İş arkadaşların, müşterilerin, işçin, işverenin... burada. Evinin yapımında, aracının bakımında, yolunun inşasında... buranın insanlarının katkısı var. Kazanırken istifade ettiğin tüm kamu hizmetleri, buradaki insanların vergileriyle sağlandı. Senin ve işyerinin güvenliğini sağlayan bu çevredir. İyi-kötü bugünlere gelmende bu çevre etkili oldu.
Can ve mal güvenliğinin olmadığı bir ülkede yaşasaydın, belki de hiç kazanamayacaktın. Bu güvenli ortam, buradaki insanların yaşam biçimi ve sosyal ortamı sayesinde meydana geldi.
Mallarını biriktirirken buranın insanlarının gözü önünde biriktirdin. Göz hakkı diye bir şey varsa, işte o, tam da buraya yakışırdı.
Velhasıl, senin malında buranın insanının hakkı var. Akrabanın, komşunun, dostlarının, hemşehrilerinin, milletinin hakkı var. Buranın fakirlerinin hakkı var.
Başka yerlere de yardım gönder, lakin, iyi bir hesap yap da, dışarıya gönderdiğinin birkaç katını kendi çevrene dağıt. Böylesi daha iyi olmaz mı?


YARDIM KAMPANYALARINA PARA YATIRMAKLA ZEKAT ÖDENMİŞ OLUR MU?

Öncelikle şunu biliyoruz ki, Müslümanların yapabileceği hayırlar, zekat, fitre veya oruç fidyesinden ibaret değildir. Bunların dışında da hayırlı işlere maddi ve manevi destek sağlamak sevaptır.
Zekat ise dinen fakir sayılan kişilerin kendilerine verilir, kurumsal ihtiyaçlara harcanamaz.
Bu sebeple herhangi bir yardım kampanyası, sadece fakirlere yönelik düzenlenmemişse veya fakirlerin tespitinde dinî kriterler esas alınmamışsa ya da yardımlar bizzat fakirlerin eline geçmeyecekse, bu yolla zekat ve fitre ödenemez.
Ancak zekat için ayrı bir hesap bulunuyorsa ve burada toplanan paralar dinen fakir sayılan kimselere ulaştırılacaksa, böyle bir kampanyada çalışanlar da hem dinî sorumluluk bakımından hem de para işlerini yürütme bakımından kendilerine güvenilir kimseler ise, söz konusu zekat hesabına para yatırıp vekalet yoluyla zekat ve fitre ödenebilir.
Allâhu a'lâ ve a'lem.
01.04.2020
Dr. Bilal ESEN

Benzer yazılar:
ZEKAT KONUSUNDA ÂMİLİN SINIFI KİMLERDİR?
ÇALIŞANLARIN MAAŞLARI ZEKAT PARALARINDAN ÖDENEBİLİR Mİ?



KİMSE SENİN İBADETİNİ SENDEN DAHA İYİ DÜŞÜNMEZ, DÜŞÜNMÜYOR

Şu mübarek günlerde dostlarıma tavsiyem, zekatlarımızı ve fitrelerimizi vereceğimiz fakirleri kendimiz bulalım, kendi ibadetimizi kendimiz yapalım. Hiçkimse bizim ibadetimizi bizden daha iyi düşünmüyor.
Birçok kişi ve kuruluş yardım kampanyası düzenliyor ama yardım toplamada temel amaç, biz şu kadar para topladık, diye övünmek, böbürlenmek sanki. Meselenin dinî boyutuna pek aldıran yok.
Bugüne kadar benim gördüklerim ve yaşadığım tecrübeler bu konuda dostlarımı uyarmamı gerektiriyor. Gayret-i diniyem bana bunu söylettiriyor.
Zekat ve fitreyi hatta kurban ibadetini başkalarının insafına bırakmak, ancak son seçenek olabilir. İleride üzülmemek için bu konuda çok tedbirli olmamız gerekiyor.
İşlerini usulüne uygun yapmayan ve yardım işlerinde titiz olmayan müslümanları da uyarmamız hatta üzmemiz gerekiyor. Çünkü birçoğu başka laftan anlamıyorlar.
Dost acı söyler, derler. İşlerin düzelmesi için neden illaki acı konuşmamızı bekliyorlar, anlamıyorum.
Maalesef zamanımız müslümanları, parayla ve malla imtihanlarında hiç başarılı değiller.

Bilal ESEN

Fitre miktarını tespitte "asgari ücret" mi "açlık sınırı" mı ölçü alınır?

Fitre miktarını tespit etmek için günümüzde farklı yöntemler uygulanıyor. Genel olarak fitreyi, bir kişinin bir günlük doyum maliyetiyle denkleştirme kanaati yaygın. Bununla birlikte fıkıh mezheplerine göre, yarım sa' veya bir sa' buğdayın bile yeterli görüldüğü bilinmektedir.
Günümüzde fitre olarak bir sa' yani yaklaşık 3 kg buğday veya yarım sa' yani yaklaşık 1,5 kg buğday verilse bu geçerli olur mu olmaz mı? Şu anda bunu pek tartışan yok. Zaten günümüzde genellikle, buğday gibi ürünlerin kendisinden fitre verilip verilemeyeceği sorulmuyor, para olarak verirsek ne verelim, diye soruyorlar. Buna cevap olarak, fetva otoriteleri de genellikle, bir kişinin bir günlük doyum maliyetinin parasal karşılığını hesaplamaya çalışıyorlar.

Şayet fitrenin alt sınırını belirlemede bir kişinin bir günlük doyum maliyeti esas alınacaksa -ki burada bir günlük geçim maliyeti değil de "doyum maliyeti" denildiğine dikkat etmek gerekir- kanaatim şöyledir:

Fitre miktarını belirlemede asgari ücret yerine "açlık sınırı"nı esas almak uygun olur. Çünkü asgari ücret hem gıda hem de diğer ihtiyaçları kapsayan bir maaş türüdür. Fitre ise sadece doyumla ve gıda ile ilgilidir. Bu sebeple fitrenin tespitinde açlık sınırı önem arz etmektedir. Tabi ki, açlık sınırını baz alalım derken, bunun sadece gıda ile ilgili masrafları kapsadığı varsayımıyla bunu söylüyorum. Yoksa bazı kuruluşların, açlık sınırını ilan ederken bunun içine başka masrafları da dahil ettiği ortaya çıkacak olsa, bunu da fitre için esas alamayız.

Gördüğüm kadarıyla, 2019 yılı Mart ayı itibarıyla Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı, bazı sendikalar tarafından şöyle ilan edilmiştir:
a) TÜRK-İŞ: 2014 TL
b) MEMUR-SEN: 2387 TL
c) BİSAM (DİSK): 2046 TL
Bu rakamları önce 4'e sonra 30'a böldüğümüzde bir kişinin bir günlük ortalama doyum/gıda maliyeti, yani fitre miktarı şöyle çıkıyor:
a) 16,78 TL
b) 19,8 TL
c) 17,05 TL

Öte yandan, başka bir sendika, yetişkin bir kişinin günlük gıda ihtiyacının asgari olarak 13,5 TL olduğunu ve 4 kişilik bir ailenin (2 yetişkin ve 2 çocuk; çocuklardan biri 6 yaşından küçük, diğeri 6-15 yaş aralığında) günlük gıda masrafının asgari olarak 52 TL olduğunu  belirtmektedir.

Fitrenin belirlenmesinde asgari ücretin neden esas olamayacağını başka bir örnekle şöyle izah edebiliriz: 2019 yılı için, eşi ve çocuğu olmayan bekar bir çalışanın aylık asgari ücreti 2020,90 TL'dir.
Evli olup eşi çalışmayan bir kişinin yani 2 kişilik bir ailenin aylık asgari ücreti ise 2058,37 TL'dir. Yani 1 bekara ilaveten ailede ikinci bir kişinin (eşin) bulunması, asgari ücrete aylık olarak sadece 37,5 TL ilave sağlamaktadır. Bu 37,5 TL'nin, ikinci kişinin aylık gıda masrafı olarak ilave edildiği kabul edilecek olsa, bu ilaveyi 30'a böldüğümüzde bu ikinci kişinin günlük masrafı 1,25 TL (bir lira yirmibeş kuruş) tutar.
Evli olan ve çalışmayan bir eşiyle üç çocuğu bulunan bir çalışanın yani beş kişilik bir ailenin aylık asgari ücreti 2154,3 TL'dir. Yani bir bekara göre aileye dört kişi ilave olmasına rağmen maaşta sadece 134,4 TL artış olmaktadır. Bu ilaveyi dörde bölüp sonra da çıkan rakamı otuza böldüğümüzde sonraki bu dört kişiden herbirinin günlük masrafı 1,1 TL (bir lira 10 kuruş) tutmaktadır.
Ortaya çıkan bu rakamlar göstermektedir ki, asgari ücretin, ailedeki kişilerin aylık gıda masraflarına göre belirlendiği söylenemez. Bu konuda başkaca kriterlerin esas alındığı açıktır. Dolayısıyla fitrenin belirlenmesinde de esas olamaz.

Unutmamak gerekir ki, fitre miktarının belirlenmesi, sadece, nisap miktarı mala sahip olan ve ramazan bayramında bir defaya mahsus fitre verecek olanları ilgilendirmemektedir. Fitre miktarının yüksek tutulması halinde ramazanda oruç tutamayan yaşlıların ve müzmin hastaların ya da yemin keffareti gibi keffaretleri bulunanların ödeyeceği miktarın yükseleceğini de hatırdan uzak tutamayız.
Fitrede gereksiz yere 1 TL artış yapıldığında, bu, sadece fitre verecekler için bir ramazanda 1 TL'lik ilave bir masraf getiriyor. Ancak oruç tutamayan kişiler de fitre miktarına göre oruç fidyesi vereceklerine göre, her 1 TL'lik artış onlar için bir ramazanda 29 veya 30 TL'lik ilave bir masraf getiriyor.
Bir fitre yaklaşık 17 TL kabul edildiğinde bir ramazandaki oruç fidyelerinin toplamı, 510 TL civarında oluyor.
Şayet fitrede gereksiz yere 6 TL artış yapılırsa bu, oruç fidyesi verecekler için bir ramazanda yaklaşık 180 TL ilave getiriyor ve ramazandaki oruç fidyelerinin toplamı 700 TL'ye yaklaşıyor. Tam bu noktada, fitre vermek için belli bir zenginlik şartı arandığı halde oruç fidyesi vermek için zenginliğin yani nisap miktarı mala sahip olma şartının aranmadığını da hatırlamak gerekir.

Sonuç olarak, fitreyi para olarak ödemek isteyenler için 2019 yılı ramazan ayında bir fitrenin asgari miktarı 17 TL'yi geçmez diye düşünüyorum. Dört sendikanın yukarıdaki verilerinin ortalaması da bunu göstermektedir.
(Dr. Bilal Esen / İslam Hukuku)

Kaynaklar:
1) http://www.turkis.org.tr/dosya/0B7Qd57aTry7.pdf
2) http://www.memursen.org.tr/mart-ayi-aclik-yoksulluk-rakamlari-aciklandi
3) https://www.cnnturk.com/yerel-haberler/istanbul/merkez/bisam-aclik-siniri-martta-2046-liraya-yukseldi-971546
4) https://www.kamusen.org.tr/genel-haberler/mart-2019-asgari-gecim-sonuclari-aciklandi/4202/
5) https://www.iha.com.tr/haber-asgari-ucret-2019-evli-bekar-cocuklu-cocuksuz-ne-kadar-oldu-2019-agi-hesaplama-tablosu-756852/