Tatil değil ruhsuz törenler hiç değil. Bayram samimi bir kaynaşma. Toplumsal barışın yaygınlaşması. Toplum içinde yaşama güveninin hissedilmesi. Duyguların transferi, sevincin paylaşılması, varsa keder ve hüznün ortak yaşanması.
Bütün bunların olabilmesi için önce birbirimize samimiyetle yaklaşmamız gerekiyor. Başka hesapları bir tarafa bırakarak, sırf bir insan ve müslüman olmak vasıflarıyla, en içten duygularla bayramlaşmak gerekiyor. Dünyevi çıkarları, kişisel menfaatleri, cemaat ve siyaset ayrılıklarını bir tarafa bırakmalı. Bunlar sebebiyle geçmişte meydana gelen olumsuzlukların, ilişkilere ömür boyu zarar vermesinin önüne geçilmeli. Şimdiye kadar çevremizdeki insanlarla bazı bağlar kopmuşsa, nedenlerine bakmalı. Gerektiğinde özür dilenmeli, gerektiğinde mali olarak helalleşmeli. Tatlı söz ve güler yüzle yeni başlangıçlara kapı aralanmalı. Gönül almalı, gönüller yapmalı. Bu noktada, özüyle ve sözüyle dosdoğru bir insan profili çizmek çok önemli.
Bütün bunlar olmazsa bayram nasıl bayram olacak? Birbirimizin yüzüne bakarken gözler yalan söyleyecekse, bayramlar bayram olur mu? Sahte bayramlaşmalardan gönüller huzur bulur mu?
Bu duygu ve düşüncelerle sizlerin bayramını kutluyor, sağlık ve afiyet içinde hayırlı ömürler diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder