Son yıllarda artan kurban organizasyonları bağlamında bazı kafa karışıklıklarının yaşandığı oluyor. Bu konuda benim bir mülahazam şöyle:
Kurbanı insan keser, kurban insan adına kesilir ve kurbanın sahibi bir insan olur. Bir kurban da ancak bir kişinin kurbanı olur, birden fazla kişi biraraya gelip bir hisse kurban kesemezler.
Dolayısıyla vakıflar ve dernekler gibi kuruluşların kendilerine ait bir kurbanı olmaz, olamaz.
Zira kurban ibadettir. İbadet eden de insandır. İnsan olmayan tüzel kişilerin veya başka bir deyişle, gerçek kişi olmayan hükmi kişilerin ibadeti de olmaz, kurbanı da olmaz. Bir kuruluş adına kesilen kurban, ibadet değil sırf bir hayvan kesimidir.
"Kuruluşumuzun öz kaynaklarından, kuruluşumuz adına kurban kestik" demek anlamsızdır. Bu, kurban değildir, et dağıtımıdır.
Ancak bir kuruluşun görevlisi, başka bir insana vekaleten kurban kesiyorsa bu, o insanın kurbanı olur, böyle bir ibadet, vekalet veren bir "insanın" ibadeti sayılır. Bu durumda o kuruluşun görevlisi sadece bir aracıdır.
Bilmem yanlış mı düşünüyorum?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder