BİD'ATLAR ARTARSA RUH KAYBOLUR

Bid'atlar dinin aslından olmayan fakat dindenmiş gibi uygulanan eklemelerdir. Denilebilir ki bunlar, dinde var olan ibadetleri gerektiği gibi yerine getirmeyen ve dolayısıyla hakiki bir manevi tatmin bulamayanların, başka bir deyişle, iç huzura eremeyen insanların icat ettiği sahtelik kokan ritüellerdir.

Dine özünden bağlı olan bir müslümanın, bir vakit namazının ya da kazandığı bir lokmanın bile hesabını nasıl vereceğini düşünüp durması gerekirken bidatçı özle değil çoklukla ve sayıyla ilgilenir. Daha fazla gözüksün diye yeni ibadetler uydurur. Esasında Allah'ın (cc) adı anıldığında hakiki müminlerin kalpleri titremesi gerekirken bidatçının kalbi aksine katılaşır. Onun kalbi yumuşamaz hatta kalp kırmayı umursamaz hale gelir. Hesabı unutur, uyduruk işlerle uğraşırken kendi günahlarını göremez ve hep başkalarının kusurlarıyla meşgul olur. Gönül almayı bilmediğinden yaptığı hayırlar bile gönül incitir. İşleri ve sözleri yapmacıktır, riya kokar. Fakir bile ondan bir şey alırken tiksinir.

Bidatlar çoğaldıkça dinî yaşantıda gösterişçi ve şekli dindarlık artar ama ruh kaybolur. Merasim artar, ihlas kaybolur. Şan ve şöhret artar, duygu kaybolur. Gürültü artar, hikmet kaybolur. Bidatçı, şov yapayım derken insanları dinden soğutur.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder