CAMİLER VAKIF MIDIR?

Vakıf müessesinin İslam medeniyetinde çok önemli bir yeri olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Fıkıhta, vakıfların mülkiyet durumları, vakıf malları üzerindeki tasarruflara yönelik sınırlamalar ve benzeri hususlar genişçe ele alınmaktadır. 
Bir de vakıflar için "mülkiyeti Allah'a (cc), menfaati kullara ait" şeklinde veya buna benzer nitelemelere rastlanmaktadır. Vakıf malı "satılamaz" denir ve kıyamete kadar vakıf kalacağı söylenir.

Camiler ve mescidler söz konusu olunca, çoğu Müslümanın hatırında; 

"Bir yer mescid yapıldı mı, kıyamete kadar mescid kabul edilir."
"Mescidin altı da mesciddir, üstü de semâya kadar  mesciddir"
gibi cümleler vardır.

Ancak günümüzdeki camiler klasik bilgilere göre vakıf sayılabilir mi? Başka bir deyişle, günümüz camilerinin vakıf hükümlerinden istisna teşkil eden durumları var mıdır? Bu konuda güncel bir fıkıh çalışmasına ihtiyaç bulunduğu anlaşılmaktadır.
Ülkemiz camilerinin bir çoğu, Hazine, belediyeler, özel idareler ve köy tüzel kişiliği gibi devlet kurumlarına aittir. Zaman zaman ilgili devlet kurumları imar planlarında değişiklikler yapmakta ve "ibadethane" sayılan yerler değişikliğe uğrayabilmektedir. Hatta ilgili kurumun borcuna karşılık ipotek edilen veya hazcedilen camiler olabilmektedir.
Kaldı ki, devletin imar planında "ibadethane" olarak gösterilen yer de mutlak olarak "cami/mescid" anlamına gelmemektedir. 

Sanki mülkiyeti devlete ait olan camiler, ebedi olarak cami kalsın diye yapılmamış gibidir. Geçici süre ile cami olarak tahsis edildikleri ve vatandaşların hizmetine sunulduklarını söylemek daha mı uygundur?
Bu ve benzeri hususlar yeniden değerlendirmeye muhtaç gibi gözükmektedir ve bu değerlendirme camilerle ilgili başka bir çok hükmü ilgilendirmektedir.

2013 TÜİK Kültür İstatistiklerine göre, camilerin mülkiyet durumları çok çeşitlidir. Bu istatistiklerde Vakıflar Genel Müdürlüğü, Diyanet Vakfı, Dernekler ve diğer vakıflara ait gösterilen camilerin hatta şahıslara ait camilerin klasik bilgilerimize göre vakıf kapsamında olduğunu söylemek kolay ise de, bunların oranı yüksek değildir.
Mülkiyeti devlet kurumlarına ait olan ve çoğunluğu teşkil eden camilerin ise vakıf hükümleri yönünden yeniden değerlendirmeye tabi tutulması, zamanımızın şartları gereği bir ihtiyaç gibi gözükmektedir.

30 Nisan 2015
Bilal ESEN

www.turkstat.gov.tr/IcerikGetir.do?istab_id=42







 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder