Zekatın manasını kavrayabilmek için, kimlere verildiği kadar kimlere verilemediğine de iyi bakmak gerekir. Mesela zekat zenginlere verilmediği gibi, fakir olsalar bile, Hâşimoğullarına, Peygamberimize ve ailesine, O'nun soyundan gelenlere de verilmez.
Niçin?
Bunun sebebi çoğunlukla, zekat almanın onların saygınlıklarına zarar vereceği şeklinde açıklanır.
Diğer yandan onlara zekat verilememesinde -Allahü a'lem- şu mesaj da vardır:
Zekat dinî bir ödeme olmakla birlikte, din adamlarına ve dinî önderlere verilen bir sadaka ya da onlara verilen bir destek değildir. Zekatın kimlere verileceğini anlatan âyet-i kerimede, dinî önderler ve hocalar sayılmaz. Zekatta ilk ve ana hedef fakirlerdir. Zekat verilecek sınıfların hepsinde -zekat memurları ve müellefe-i kulub hariç- ortak özellik muhtaç olmalarıdır. Zekat, fakir ve muhtaçların hakkıdır. Bu nokta, zekatın diğer ibadetlerden farkını gösterir.
Peygamber (s.a.s) ve ailesine gelince, onlar dinde öncüdür. Şayet Peygamberimize zekat verilebiliyor olsaydı, insanlar zekâtın, başka dinlerde olduğu gibi, dinî önderlere has bir sadaka olduğunu zannedebilir ve sonraki asırlarda da zekat hep hocalara, hafızlara verilir, muhtaçlar kenarda kalırdı. Zaten zamanımızda hoca sınıfının bir çoğu kendisinin peygamber varisi olduğu iddiasıyla bulunduğu konumdan çıkar sağlamaya çalışmaktadır. Maâzallah bir de Peygamberimiz zekat almış olsaydı, kendilerinin peygamber varisi olduğunu iddia eden bu kesim, o zekatların tamamına talip olur, bir gıdım zekatın bile muhtaçlara gitmemesine çalışırlardı.
Maamafih mevcut durumda bile zekatı amacından saptıran ve onu hep din adamlarına, din eğitimi veren yerlere ve dinî kuruluşlara yönlendirmeye çalışanlar vardır. Aman zekat fakir insanlara gitmesin de, kursun ve vakfın inşaatına ve binasına gitsin, betona gömülsün, hocalara maaş olsun ya da bizim derneğe gelir olsun diye çabalayanlar ve köşe başlarını tutanlar vardır.
Bütün bunlar zekatın anlamını ve gayesini çarpıtmanın sonuçlarıdır.
Zekat Yaradan'dan ötürü yaradılana şefkat etmenin göstergesidir. Dinimizin yarısını, namaz gibi, doğrudan Allah'a karşı görevlerimiz oluşturuyorsa diğer yarısını da mahlukata şefkat oluşturur. İşte zekat bu ikinci kısımdandır, onun gayesini iyi anlamak gerekir.


