CARİ HESABIN (KARZ) GETİRİSİ FAİZ DEĞİL MİYDİ?

Katılım bankaları, cari hesabı "karz" diye niteliyorlar.  Diğer yandan bu bankalardan bazıları, özel cari hesaba (günlük hesaba) gelirseniz size %39 veya %40 getiri vereceğiz diyorlar. Nasıl oluyor bu iş? Hani, onların ilkelerine göre, ilave bir menfaat sağlayan her karz işlemi faizdi? Bu yüzden de, mesela cari hesap (karz hesabı) saydıkları maaş hesaplarına promosyon vermek istemiyor ve güya faizden sakınıyorlardı?

İşlerine geldiğinde karz karşılığında getiri/faiz veriyorlar işlerine gelmediğinde bir sürü numara çeviriyorlar. Sadece kelime oyunuyla işi çözdüklerini sanıyor, milletin aklıyla alay ediyorlar.

Bu çağda müslümanlık ne çektiyse, tutarsız davrananlardan ve menfaati için ikircikli oynayan "müslüman"lardan çekti. Bu çelişkili müslümanlık gelecek nesillere hiç güven vermiyor. Din istismarı iyi bir şey değil.

Cari hesaba getiri sağlayan bir örneği teyit için bk. Anında Günlük Hesap



Zekat ve fitreler, ücret yerine verilemez.

Başka bir deyişle, bir iş yaptığından dolayı belli bir ücreti/maaşı hak eden bir fakire, bu ücret, zekata niyet edilerek verilemez. Bir taşla iki kuş olmaz. Zekat ve fitreler, o ücretten ayrı olarak verilmelidir.





HEPİMİZ BİLİYORUZ ASLINDA SİGARANIN HÜKMÜNÜ

Bazıları sigaranın dinî hükmü konusunda hangi kavramı kullanalım diye konuşuyor olabilirler. Haram mı diyelim, mekruh mu diyelim ya da caiz değildir mi diyelim şeklindeki bir tartışma, esasında sadece ilim ehlini ilgilendiren ve çok detay bir meseledir. Sigaranın, insanın kendisine ve çevresine verdiği zararlar apaçık ortadayken ve o tiksinti verici iğrenç kokusu âleme illallah ettirirken onu masum görebilir miyiz hiç?

Şahsen ben, sigara içenlerin sağlık bakımından ve dinî bakımdan iyi durumda olmadıklarını düşünüyorum. Hem bedenlerine zarar vererek hem de o malum kokusu ve dumanıyla etraflarına sürekli eziyet ederek günah işliyorlar.

Mesela, sigarasını söndürür söndürmez ya da hiç söndürmeden o iğrenç kokuyla başka birinin yanına gidenler, toplu taşıma araçlarına binenler her defasında onlarca kişinin hakkına girmiyorlar mı?

Esasında bir kere bile, bir insanı pis bir kokuyla bile bile rahatsız etmek günahtır. Üstelik tiryakiler ev, okul, cami, işyeri, market ve devlet daireleri gibi yerlerde ya da hastanelerdeki sıra kuyrukları gibi sosyal ortamlarda yüzlerce kez, yüzlerce belki de binlerce kişinin hakkına giriyorlar. Hele bir de evde eşleri ve çocukları varsa, bir hayat boyu onlara eziyet etmiş oluyorlar.

Bu şekilde sürekli kul hakkına giren bir tiryaki, bütün bu insanların ve özellikle de eşinin hakkını ödemeden nasıl cennete gidecek?

Çevreye saçılan izmaritler doğal kaynakları ve sularımızı kirletirken, orman yangınlarına bile neden olurken, hele hele medeniyet seviyesinin göstergesi sokaklarımızda izmarit yığınları rezil bir görüntü oluştururken sigaranın hangi hükmünü tartışalım!

Acaba hayatta insana bu kadar çok günah kazandıran başka bir illet var mıdır?

Bırakalım, sigara hakkında kimin ne dediğini. Hepimiz biliyoruz aslında onun hükmünü.