Bir müslümanın hangi işleri yapmasının caiz olduğu veya olmadığı gibi hususlar, esas olarak fıkıh kitaplarından, ilmihallerden öğrenilir. Yine ibadetlerle ilgili hükümler de o kitaplardan öğrenilir.
Fıkhi hükümler; menkıbe kitaplarından, şiir, hikaye ve kıssa kitaplarından ya da bilmem kimin rüyalarından öğrenilemez. Bunlardan öğrenmeye ve başkalarını da bunlara göre yönlendirmeye çalışmak doğru değildir. Hikayelerin ve menkıbelerin amacı bilgi vermek değil, olsa olsa düşündürmek ve ibret almak olabilir. Onların bağlamı farklıdır, bilgi kaynağı değildirler.Maalesef zamanımızda din anlatanların çoğu, fıkıh kitaplarından habersiz ya da onları anlamaktan aciz kimselerdir.
Amaç sırf şöhret olunca, ortada ne din kalıyor ne de akıl ve vicdan.
Amaç sırf şöhret olunca, ortada ne din kalıyor ne de akıl ve vicdan.